Kaptanların iyiliği, savaştıkları fırtınalarla değil, limana getirdikleri iyi yüklerle ölçülür.



“Kaptanları iyi olup olmadıklarına limanlara getirdikleri sağlam yük ile bakılır, hangi fırtınalarla boğuştukları ile değil.”

Victor Hugo, zamanında Sefiller romanında bu sözü söylemiş. Bu söz, yöneticilik mesleği için de çok anlamlıdır. Firma sahipleri veya ortakları yani kısaca patronlar, yöneticilerinin hangi zorluklarla karşılaştıklarına değil, firmalarının nasıl yönetildiğine ve ne kadar başarılı olduğuna bakarlar. Başarının ana ölçütü ise bir önceki dönem ile mevcut dönemin kıyas rakamlarıdır. örneğin ciro, karlılık, bilanço değerlerindeki artış v.b.

Bunların yanı sıra müşteri ve çalışanlarının memnuniyetidir. Bazen hepsi bir arada olurken bazen de kişiye ve sektöre göre bazı farklılıklar da olabilir.

Kısacası, yöneticilik zor bir iştir. Sorumluluk, baskı, rekabet ve risk yüksektir. 

Yöneticiler, müşterilerini, çalışanlarını ve patronlarını memnun etmeli. Kendi performanslarını ve firmalarının performansını izlemeli. Kısa vadeli ve uzun vadeli hedeflere yönelmeli. Mevcut durumu ve geleceği planlamalı. Bu zorluklarla baş etmek için, bilgi ve becerinin yanı sıra vizyon, liderlik, motivasyon, iletişim, karar verme, problem çözme, stres yönetimi gibi yetkinlikler de gereklidir.

Ayrıca günümüzde çalışan memnuniyeti önemli ve çok kritik bir konu halini almıştır. Çalışanlar, firmaların en kıymetli kaynağıdır. Çalışanlar mutlu olursa, müşteriler de mutlu olur. Çalışan memnuniyetini yükseltmek için, yöneticiler çalışanlarına değer vermeli, onları dinlemeli, desteklemeli, geliştirmeli, ödüllendirmeli ve takdir etmeli. Böylece çalışanlar daha üretken, yaratıcı, sadık ve bağlı olur. Bu da firmaların başarısına katkı sağlar.

Bu dönemde yönetici olmak hem patronu hem müşteriyi hem de çalışanları memnun etmek durumu mavi yakalı veya beyaz yakalı fark etmeksizin ayrı bir meydan okumadır. Bu meydan okumayla yüzleşen bir yönetici kendini sürekli geliştirir ve firmasının başarısı için çalışır.

Siz de kendinize güvenin ve hedeflerinize ulaşmak için çabalayın. 

Unutmayın, limana sağlam yüklerle gelen kaptanlar her zaman takdir edilir.

Sizinle bu paylaşımı yaparak hem deneyimlerimi hem de düşüncelerimi aktarmak istedim. 

Sizce yöneticilik mesleğinin en zor yanı nedir?

Siz de yöneticilik ile ilgili görüşlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim. 

Hepimize başarılar diliyorum.


Kaptanların Gerçek Ölçütü: Victor Hugo'dan Bir Söz

Fransız edebiyatının dev ismi Victor Hugo, kaleme aldığı ölümsüz eserleriyle insanlık durumuna dair derin gözlemlerini aktarmıştır. 

Onun en bilinen yapıtlarından biri olan ve ilk kez 1862 yılında yayımlanan Sefiller (Les Misérables) romanı, toplumsal adaletsizlikler, merhamet ve insan ruhunun direnişi gibi temaları işler. 

Bu eserin satırları arasında, liderlik ve başarının gerçek doğasına ışık tutan çarpıcı bir ifade yer alır:

"Kaptanların iyiliği, savaştıkları fırtınalarla değil, limana getirdikleri iyi kargoyla ölçülür."

Bu söz, Sefiller romanının özünde yatan pragmatik ve sonuç odaklı bakış açısını yansıtır. Zorluklarla mücadele etmenin önemini yadsımamakla birlikte, esas olanın bu mücadelelerin sonucunda elde edilen somut fayda olduğunu vurgular. 

Bir liderin veya yöneticinin başarısı, karşılaştığı engellerin büyüklüğünden ziyade, bu engelleri aşarak ulaştığı hedefler ve sağladığı değerle değerlendirilmelidir. Fırtınalar ne kadar şiddetli olursa olsun, eğer gemi limana sağ salim ve değerli bir yükle ulaşmışsa, kaptanın ustalığı o zaman kanıtlanmış olur.

Orijinal Fransızca ifadesiyle:

"La bonté des capitaines ne se mesure pas aux tempêtes qu'ils combattent, mais à la bonne cargaison qu'ils ramènent au port."

Bu alıntı, hem edebi hem de yönetimsel bağlamlarda sıkça atıfta bulunulan, zamanın ötesine geçen bir bilgelik barındırmaktadır. Victor Hugo, bu sözle sadece denizciliğe dair bir gözlemde bulunmakla kalmamış, aynı zamanda hayatın her alanında geçerli olan bir başarı felsefesini de ortaya koymuştur.

Yorumlar

Popüler Yayınlar

Türkiye’deki Maaş Dengesi; 2012 - 2025 Yılları Arası Ücret Profilleri

Yarış Simülasyonu Teknolojileri ile Gerçekçi Bir Deneyimin Kapıları Açılıyor

Hiyerarşinin Önemi Üzerine Bir Deneyim

Türkiye Mobilya Sektörü Gelecek Stratejileri Raporu

Eşitlik ve Adalet

Köpekbalığı Teorisi

Kırık Camlar Teorisi

Öğrenilmiş ve Öğretilmiş Çaresizlik

Kasabayı Kurtaran 100 Dolar

Maaşımı, Sigortamı ve Hak Ettiğim Değeri Kim Verecek?