Atatürk'ü Anma Günü Paylaşımı | 10 Kasım'da Mustafa Kemal Atatürk
Atatürk'ü Anma Günü Paylaşımı

10 Kasım'da Mustafa Kemal Atatürk
🖤Atamızı Saygı ve Özlemle Anıyoruz 🖤
Türk milletinin önderi, dahi devlet adamı, Milli mücadelemizin başkomutanı, liderimiz Atatürk'ün ebediyete intikal ettiği gündür bu gün, Atatürk'ü anmak, böyle bir lidere sahip olmanın gururuyla, onun düşüncelerini anlamak ve yaşatmaktır, Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmet ve minnet ile anıyoruz
'Benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır, Fakat Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.'' Mustafa Kemal ATATÜRK (1881-1938)
10 kasım 1938 de Eşsiz Kahraman ATATÜRK Hayata Gözlerini yumdu, Türk Milleti Kahraman ve Vefakar bir Evladını kaybetmişti.
Dolmabahçe Sarayı’nda, 16 Kasım’da bayrağa sarılı tabutu bir katafalk üzerinde halkın ziyaretine arz edildi ve halk seli generallerin ve subayların ihtiram nöbetleri tuttuğu tabutun önünden geçti
Dolmabahçe Sarayı’nın tören salonunda 19 Kasım cumartesi günü Atatürk’ün cenaze namazı Profesör Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı
Büyük komutanlarının tabutunu elleri üzerine alan 12 general onun cenazesini sarayın önüne getirilen top arabasına taşımış, Kortej Dolmabahçe, Tophane, Karaköy, Eminönü ve Sirkeci yoluyla Gülhane parkına getirilirken Bütün İstanbul Atasını ve ulu önderini Ankara’ya uğurluyordu
Gülhane Parkı rıhtımından Zafer Torpidosuna konularak Yavuz Zırhlısına nakledildi sonra Yavuz zırhlısı büyük mateme katılmak için yabancı devletlerin gönderdikleri harp gemileriyle Büyükada açıklarına kadar uğurlandı, Misafir gemiler ise İzmit açıklarında 21’er pare topla Ata’yı selamladı, Aynı Gece İzmit’ten özel bir trene konulan cenaze yol boyunca gözleri yaşlı halkın önünden geçerek, 20 Kasım 1938 pazar günü Ankara’ya getirildi tabutu trenden yine 12 general alarak top arabasına koydu, Bu sırada başkent onu yüz bir pare top atışıyla selamlanıyordu
Büyük Millet Meclisi önüne konulan katafalka tabut yerleştirildi ve Ankara halkı Onun önünden saygı geçişini yaptı. Ertesi gün muhteşem bir törenle Büyük Millet Meclisi önünden alınan cenaze Etnografya Müzesi’ne getirilerek hazırlanan mermer bir lahite konuldu, dünya devletleri ebediyete intikal eden büyük adama karşı son vazifelerini yapmak üzere ayrı ayrı temsilciler ve tam teşkilatlı birer bölük asker göndermişler, O dahi askeri son defa selamlamak istemişlerdi
Atatürk'ün muvakkat kabri her 10 kasım da bütün milletin ziyaretgahı olmuştur
Atatürk Zaman Zaman Rasattepe 'ye gelir, Ankara bu noktadan ne kadar güzel görünüyor derdi
Bu Sebeple Rasattepe Onun Ebedi istirahatgahı olarak seçildi ve Anıtkabir orada yapıldı ve Naaşı 10 kasım 1953'te Etnografya Müzesi’nden alınarak törenle ebedi istirahatgahı Anıtkabir'e yerleştirildi
Düştüler yollara Kırklar Yediler...
Dağ başını duman almış kardeşim,
Gün doğmayacakmış, dediler.
Baktım ki bütün gökyüzü baştan başa tenha,
Bir kapkara matem sarıyor memleketi,
Her sineyi bir kapkara yas dolduruyor,
Ev ev bacalardan taşıyordu.
Bir sisli kasım sabahı baktım,
Baştan başa öksüz koca bir yurt,
Taş taş dövünüp ağlaşıyordu.
Nereden çıktı bu ferman nereden?
Dağ başını duman almış kardeşim,
Ansızın bir karayel esti meğer pencereden,
Karıştı tarihin sayfaları...
Toz duman içinde Anafartalar!
Samsun, Erzurum, Sivas,
Baş döndürücü bir hız geçiyor memleketi,
Nefesler tıkanıyor, adımlar şaşıyordu.
Büyüdü ellerim, ayaklarım, kafam!
Sakarya boylarında bir yanık türkü,
Akdeniz'i gösteriyor Mustafa'm!
Kağnılar mermi değil, iman taşıyordu.
"Dağ başını duman almış" kardeşim,
"Gümüşdere durmaz akar"
Bir dert ki kemirir içimiz kasım sabahları,
Bir dert ki yakar!Yeni bir bayrama girmişti vatan,
Her taraf mutlu ve hür,
Tuttu baştan başa Türk yurdunu bir resmi geçit,
Yürüyor koskoca millet,
Yürüyor başta Atam,
Devrim devrim geçiyor memleketi,
Tepelerden gece gündüz aşıyordu.
Med miydi, cezir miydi bilinmez,
Bir seyrediyor şöyle uzaktan uzağa,
Bir yaklaşıyordu.
"Rabbim yeni bir mucize versin, diye Türk'ü
Gönderdi bu dünyaya muhakkak Atatürk'ü."
Böyle söylerdi kesik kollu dedem.
Gördüler de analar babalar o kara günleri,
"Allah gönderdi Gazi'yi,
Allah yüzümüze bakmış." Dediler.
Ama bir günBir sisli kasım sabahı
Dağ başını duman almış, kardeşim;
Gün doğmayacakmış, dediler!
Baktım ki bütün gökyüzü baştan başa tenha
Bir kapkara matem sarıyor memleketi,
Her sineyi bir kapkara yas dolduruyor,
Ev ev bacalardan taşıyordu.
Muzaffer ENDER
Gidiyor, rastgelmez bir daha tarih eşine;
Gidiyor on yedi milyon kişi takmış peşine!
Gidiyor, sonsuz olan kudreti sığmaz akla;
Gidiyor, göğsünü çepçevre saran bayrakla.
Gidiyor, izleri üstünde birikmiş yaşlar;
Gidiyor, yerde kılıçlarla eğilmiş başlar.
Gidiyor, harbin o en korkulu aslan yelesi;
Gidiyor, sulhun ufuklarda yanan meşalesi!
Yine bir devr açacakmış gibi en başta o var;
Haykıran seste o var, sessiz akan yaşta o var.
Siliyor ruhunun ulviliği fani etini,
Çiziyor ufka batan bir güneşin heybetini.
Büyüyor, gökten inip toprağa yaklaştıkça;
Büyüyor gitgide gözlerden uzaklaştıkça.
Orhan Seyfi ORHON
Yorumlar
Yorum Gönder